bugün

entry'ler (450)

futboldan hoşlanan kız modeli

bununla övünürler.

lisede bir ara özenmiştim bu kızlara, ofsayt mofsayt kontraatak hepsini öğrenmeye kalkmıştım.

hatta gaza gelip tonlarca para döküp maça bile gitmiştik kızlarla, hey gidi günler..

- şu kızın saç rengi ne hoş ya, acaba doğal saçı mı?
- maça odaklan arkadaşım maça odaklan, anlayalım şu futbol olayını.
- tamam tamam.

- ayyy ne biçim vurdu çocuğa yaa, bence penaltı.
- bence ofsayt ya.
- bence asist denen şey bu kızlar.

- off yaa yağmur başladı, makyajım akacak.
- benim de fönüm bozulacak ya.
- ay benim de cildime çok zararlı yağmur suyu hadi gidelim kızlar.
- zaten açmamıştı beni bu maç muhabbeti.

- ooo kızlar nereye ya daha çıkışta sosisli yiyecektik.
- oldu o zamaannn, hadi iyi eğlenceler size abi.

yok.
yok olmuyor.
futbol denince aklıma gelen en güzel fikir sevgilimin halı saha maçına izleyici olarak gidip onun koşuşmalarını izlemek,
gol attığı zaman koşup sahaya sarılmak, beraber sevinmek,
biri erkeğime faul mü ne o şeyden yaptı mı gidip onu yapanı paralamak,
çok koşup terlediğini görünce inip tribünden sevgilinin sırtına havlu koymak..

falan filan..
tipik kadınsı hareketler işte,
evet itiraf ediyorum;
pes oynayan sevgili olamayacağım asla.

sevgilinin çok açık giyinmesine izin vermek

tşörtünü çıkartıp kaslarını göstere göstere gezebilmesi gereken sevgilidir,
gurur duyarım ulen. *

bir çocuk bir kitap aydınlık bir gelecek kampanya

evet kitapları dağıtan derneğe "zerre" güvenmiyorum.

ama ideolojileri bir kenara bırakmalı eğer söz konusu bir çocuğun geleceğe hazırlanmasıysa.

kesinlikle yarın ilk iş katkıda bulunacağım kampanyadır.

saipsiz

an itibariyle bana ithafen radyodan şarkı yollamasıyla gönlümü çalmış yazar kişisi.
şu an ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun.. *

sevgilinin daha önceden birisiyle beraber olması

seni sevdiği kalple daha önce başkasını sevdiğini biliyorken,
sana dokunduğu ellerle başkasına dokunduğunu bilmek "hiç" tir.

zamanında başkasını sevmiş olan o kalbi söküp atsan,
zamanında başkasına sahip olmuş o çükü koparıp atsan,
yine de dinmez içindeki öfke.

herif yaşayacağını yaşamış, yatacağıyla yatmış sonra gelip senin dokunulmamış ellerinin üzerine yatacak öyle mi?
iyi eziyet edilir bu sevgiliye..

evlensek, çoluk çocuğa karışsak, emekliye ayrılsak, 80 imizi devirsek de..
eziyet ederim ben bu adama.
elinde bastonu, 90 derece eğik sırtıyla titreye titreye küçük adımlarla yaklaşan kocama bile acımam "mahrum bırakırım".

öyle "ne var canım aşık olmuş beraber olmuş, abartma" diyenlere mevlana cevap veriyor:

" şehvetin adını aşk koydular "

tamamen subjektif bir şeyler var aşağıda.

yaptıysan zamanında böyle bir eşşeklik, domuzluk,
haberim olmasın,
kandır beni.
yoksa hem benim kendi kendimi yiyeceğim günler var önümüzde,
hem de senin başının etini yiyeceğim günler..

geneleve giden erkek

midesizdir, eşşektir, domuzdur, ucuzdur, basittir, eşşektir, domuzdur.

ne la bu x

(#9253681) nolu girisini yalamak istiyorum.

akıllı bir adam.

ülke kaderinde söz sahibi olan sıkmabaş

sanırım başlık sahibi yazar aya çıkacak yeni buluşlara imza atacakken paçasından asılan ve engelleyen sıkmabaştır.

gören de ülke her gün yeni bir çağ atlıyor, bilim deryasında yüzüyor, icatlarımız dünya çapında rekorlar falan kırıyor sanır..

televizyon izliyoruz arkadaşım.
24 saat televizyon izliyoruz.
dün aşkı memnu izliyorduk milletçe, şimdi ezel izliyoruz.

halkın aydın kimliğini taşıyan üniversite öğrencileri,
itiraf edin,
kaç saat feysbuk' ta, kaç saat msn' de, kaç saat uludağ sözlük' tesiniz?
ve kaç saat kitap okudunuz bugün?
en son ne zaman bir kütüphaneye gittiniz google babadan medeti kesip?
siyasi kavgalarımız bile internette ulan..
en son ne zaman karşıt görüşlü bir grupla gerçek hayatta tartışma cesaretini gösterebildiniz klavyelerinizi bırakıp bir kenara?

siyasetçilerimiz..
en son ne zaman meydanlardan atışmayı bırakıp ülke adına bir şeyler yapmaya karar verdiniz?
ney.. darbe anayasası yerine sivil anayasa için çalışıyorsunuz öyle mi?
ve buna engel olmaya çalışan koca bir güruh var karşınızda, doğru mu?
ve bu güruh kendilerini çok modern çok pozitivist, başörtülüleri gerici ve yobaz olarak mı tanımlıyor?
işiniz zor, işiniz çok zor o halde.

hadi barlardan adam toplayalım.
onlar söz sahibi olsun siyasette.
başları açık ya, zihinleri kapalı, kafaları güzel olsa da olur...
yeter ki başları açık olsun.
ya da başı kapalıları alalım karşımıza önlerinden iki tutam saç çıkartalım, önden de bir düğüm attık mı tamamdır.
şimdi onlar da söz sahibi olabilirler.
siz.. tayyip bey' in oğlundan hiçbir farkı olmayan baba parasıyla özel üniversitelerde okuyan içi bomboş dışı afilli adamlar..
siz de söz sahibi olabilirsiniz ülke kaderinde.

ama ben olamam, öyle mi?

(bkz: hadi sen git işine)

kızlardan kızlara tavsiyeler

bakma burada atıp tutan hemcinslerine.

yanlışlarla dolu olsa da hayatınız,
kısa bacak boyunuza rağmen babet de giyseniz,
apaçilerle sevgili de olsanız,
morun üzerine yeşil de giyseniz,
kimsenin karışmaya ve ukala ukala taktikler vermeye hakkı yok.

yanlışlar yapın,
ve zamanla bu yanlışları kendi farkındalıklarınızla bırakın.

sonra geçmişe bakın;
kendinizle dalga geçin,
pişman olun;
çok güzel şeyler bunlar...

lets write

çok güçlüdür. geçen " seni tanımıyorum " dedim, " tanışmak gerçek olanına hiçbir zaman yetişemeyecek oluş değil midir? " dedi. çok sokrates.

usodabada

nazım' ın bahsettiği ağaçlar annesi ve babasıdır;

"Hiçbir Ağaç Böyle Harikulade Yemiş Vermemiştir"

böyle bir insan yetiştirdikleri için elleri öpülesidir o anne, baba..

zenginlik

mehmet şevket eygi konuşuyor:

iki bin liralık lüks telefonuyla konuşuyor. Muhatabı kendisine bir adres mi, numara mı verdi, onu yazacak. Cebinden 25 kuruşluk bir tükenmez kalem çıkartıyor ve notunu alıyor.

Ne korkunç sefalet!.. Cep telefonu iki bin liralık, kalemi 25 kuruşluk.

Kalem mi daha faydalı, daha değerli, daha asil, cep telefonu mu? Bizimkine göre telefon.

150 bin dolarlık lüks otomobili var, evinde kütüphanesi yok.

Büyük bir dolmakalem firması her yıl çok az sayıda acayip güzel ve antika dolmakalemler üretiyormuş. Mesela bir yıl deniz fili dişinden yapılıyormuş. Ben zengin olsam öyle kalemler alırım.

Kalemsiz, kitapsız, deftersiz, kütüphanesiz, sanatsız bir zengin düşünemiyorum. Milyar doları olsa bile o zengin değil acınacak bir züğürttür.

ne la bu x

nerdeeesiiinnn... senii unutmak kollaaay mııı.. benii bağırtmaaaak..

hasretinden ismail yk lara geldiğim yazardır.
durumum o derece vahim hocam,
cankan fanı olmadan döndür beni bu yoldan, gel..

ebu zerr

eğer bu insan avrupalı olsaydı, en büyük devrimciler arasında geçerdi ismi.

türk kürt savaşı

ahmet altan konuşuyor:

Bir savaşın ilk amacı nedir?

Her savaşın ilk amacı savaşı bitirmektir.

Uğruna savaşılan her neyse o elde edilsin ve savaş bitsin diye savaşılır.

Bugün ülkemizde süren savaş, savaşı bitirebilir mi?

Benim görebildiğim kadarıyla bu savaş daha bin sene sürse bitmez.

Bu savaş, savaşı bitiremez.

mülksüzler

ikircikli bir ütopyadır bu kitap.
biraz zordur son sayfasını çevirebilmek,
dr. sema karakelle' nin şiddetle önerdiği bir kitaptır ayrıca.

türk kızlarını güzelleştirme yolları

dış ses: hakikaten yaa ne kadar çirkin bu türk kızları..
burunları kocaman,
bıyıklılar,
ayakları taraklı,
hep dip boyaları geliyor,
boyları kısa,
kocaman popoları var...

iç ses: hacı nefes alsın yeter, bıyıklı da olsa olur bir ağdaya bakar sonuçta, poposu da büyük olabilir dert değil popo olsun da ne olursa olsun, çirkin mirkin bir kız düşüremedik daha yaa şansıma tüküreyim,

ayakları mı çirkin?
ayağını ne yapacaksın oğlum..

siz busunuz işte, tanımıyor muyuz sizi, kime bu caka?

kesinlikle rus kızlarına gitmesi gereken türk erkeklerinin çözüm arayışından ibarettir bu başlıktaki yollar.

neyin artistliğini yapıyorsunuz sözlük erleri?
siz değil misiniz şurada bir kız nicki görünce bile kuduran?
türk erkekleri değil mi ortalama güzellikteki bir kıza bile prenses muamelesi yapan; sırf bir şeyler koparmak için?
neyin üzerini örtmeye çalışıyorsunuz, komiksiniz..

güzeliz ve o ayılıp bayıldığınız rus kızları gibi kolay lokma değiliz,
derdiniz bu aslında değil mi?

hadi itiraf edin.
güzeliz.

merve kavakçı

zamanında salyalar eşliğinde " atın bunu dışarı " nidalarıyla kovulan kadının yerinde..

şimdi pkk nın itleri, aponun köpekleri var.

ve kimse atmıyor dışarı.

vatanı boşver laisizm, sana bir şey olmasın.

kumral kızların neslinin tükenmesi

her insan hayatının belli evrelerinde ihtiyaç duyar değişikliğe.
siyahın keskinliği, kızılın ateşi bir kadının ruhunu zaman zaman yeniler.
elbette dibinden siyah birkaç tel saç gelecekse, "sarı" hiçbir şeyi değiştirmez.

kumral bir kadından daha fazla hissedemezsiniz renklerin gücünü ve anlamını.
ister siyah, ister mor, ister kırmızıya boyasın saçlarını,
asla dip boyasının gelmesinden korkmaz kumral kadın. *
ne çakma sarışınlığın ucuzluğunu, ne siyahın sıradanlığını taşır saç tellerinde,
kendi kahverengi paletinde, kendi sıradanlığını yaratır.

sevgilisi çirkin olan kadının savunması

çirkin mi?
sen bir de onu gel benim gözümle gör.